Ferenc Herczeg – Bizans

Bizans Kitap Kapağı Bizans
Ferenc Herczeg
Berikan Yayınevi
112

Macar klasikleri arasında okurlarımızın yabancısı olmayan F. Herczegin Bizans adlı tragedyasını Macar eleştirmenleri ve kamuoyu onun en yüksek yapıtı saymakta ve bir çağı canlandırma bakımından bu yapıta Macar yazınının en iyi tarihsel tragedyası olan Bank Banın yanında yer vermektedir.
F. Herczeg "Bizans" adlı oyununda tek bir günün, koca bir imparatorluğun son gününün şafağıyla batışı arasına dünya ölçüsünde bir tarihsel tragedyayı sığdırmıştır.
Tanınmış Macar yazın tarihçisi J. Horvath, F. Herczeg üzerine yazdığı bir incelemesinde bu tragedyanın ana hatlarını şöyle çizmektedir:
29 Mayıs 1453. Bu, Bizans İmparatorluğunun çöktüğü gündür. Sultan Mehmet Bizansı kuşatmıştır; kentin alın yazısı artık bellidir. Bu kaçınılmaz tehlike karşısında kahramanlığa yükselen imparator Konstantin az sayıda, fakat kendisine bağlı kalan yabancı ücretli askerleriyle bütün gücünü harcayarak kuşatıcılara karşı koymakta, halkı ve Bizanslı askerleriyse korkak bir kayıtsızlık içinde başlarına geleceği beklemektedir; devletin ileri gelenleri imparatorun kahramanlık taslayışıyla alay ederler; onlar artık daha çok sultandan yanadırlar ve her şeyi ondan beklerler. İmparatoriçenin kendisi bile kadınlık silahlarıyla Fatihe boyun eğdireceği düşlemiyle kendini avutmaktadır... Bütün bunlardan imparatorun haberi yoktur, o halkına güvenmekte, onun yurtseverliğine ve son tehlikenin onu kahraman yapacağına inanmaktadır. Onun için son anda büyük bir düş kırıklığına uğrar. Sultanın elçileri onun ve ardından gitmek isteyenlerin özgürce gidebileceğini bildirirler, fakat ona bağlı ancak iki kişi çıkar: ücretli askerlerin sadık komutanıyla kendisine âşık olan Yunanlı kız Herma. Konstantin dehşet içinde gerçekle yüz yüze gelir ve Bizansı ölüme mahkûm eder: Biz Tanrının izniyle Bizansın son imparatoru Konstantin, dünyaya bildiririz ki, ulusumuzu mahkemeye çektik ve adalet adına Bizansı cellat satırıyla ölüme mahkûm eyledik. Edirneli Mehmet celladımız olsun. Konstantin şehit düşer, Bizans kan içinde yüzmektedir ve bu tarihsel kargaşada üzerlerine düşen onurlu görevi yerine getirmeyenler o kan denizi içinde imparatoriçeyle birlikte boğulurlar. O korkunç anlarda imparator: Ölürsem," diyor, "mezar taşıma şu sözler yazılsın: Bizansın son imparatoru burada yatıyor. Kör olduğu sürece yaşadı. Bir gün gözleri açılınca duyduğu tiksinti onu öldürdü.
Horvathın bu kısa tanıtmasının, yapıtın tasarlanışındaki görkemi gereği kadar duyurduğu kanısındayız. Doğal olarak oyunu dikkatle okuyanlar, hele II. perdedeki, Türk elçilerinin göründüğü, imparatorun ölüme hazırlandığı sahnelerde pek çok başka güzellikler de bulacaklardır. Bu sahneler, başka bir Macar yazın tarihçisinin dediği gibi, içinde parıltılı düşünce cevherleri yuvarlanan bir altın çağlayandır.
Eser, Türkçeye Sadrettin Karatay tarafından çevrilmiştir. Çeviri yalnızca aslına bağlı değil; aynı zamanda, Herczegdeki deyiş güzelliklerini de Türk okuruna sunmaktadır.


! ! ! KIRIK LİNK BİLDİR VEYA KİTAP İSTEMEK İÇİN TIKLAYIN !!!


Yorum yapın