Altın Kitaplar
691
"Senin bir görevin var, Gezgin Jack." demişti Speedy ona.
"Yakanı bırakmayacak bir görev. İşin doğrusu bu. Keşke böyle olmasaydı."
Jack Sawyer'in, ölmek üzere olan annesini kurtarabilecek, ana-oğul yok etmeye uğraşan düşmanı yenebilecek tek şey o Tılsım'dı. Ama Jack amacına ulaşabilmek için yalnızca Amerika Birleşik Devletleri'ni baştan başa geçmekle kalmayacak, inanılmaz güzelliklerle ve korku dolu tehditlerle dolu Diyar topraklarına da aşmak zorunda kalacaktı.
Jack Diyar'a gittiği zaman, orada kendi dünyamızın Karanlık Çağı'ndan pek az farklı bir dünya bulur. Havası billur gibidir. Bir mil ilerdeki tarladan bir turp sökülse, kokusu gelebilmektedir. Ama o dünyada hayatlar, iyiyle kötü arasındaki sürekli çatışma arasında mum alevi gibi kolaylıkla sönebilmektedir. Jack orada "İkizler"i keşfeder. Bunlar dünyadan tanıdığı bazı kimselerin kişiliklerinin yansımasıdır. İçlerinde en önemlisi, Jack'in annesinin ikizi olan Kraliçe Laura'dır. Kraliçe Laura'da ölüm yatağındadır. Bu dünyadan pek az insan Diyar'a geçiş yapabilmektedir. Jack'in ölen babası bu işi yapabileceği gibi, onun kötü yürekli ortağı Morgan Sloat da yapabilmektedir. Jack'in de yapabileceği ortaya çıkacaktır.
Jack, Tılsım'ı almak üzere batıya doğru yol alırken her adımda karşısına yürek durduran tehlikeli serüvenler çıkmaktadır. İndiana'da bir başıboş çocuklar yurdunda hapsedilip orayı yöneten sadist, dindar bir fanatik tarafından işkenceye uğramaktan tutun da, Kraliçe Laura'nın düşmanlarının saldırılarına uğramaya kadar. Ama Jack kararlıdır.