Sel Yayıncılık
94
Gustave Flaubert'in 1838'de kaleme aldığı ilk romanı Bir Delinin Anıları, yazarın kendisinin de dahil olduğu burjuva toplumuna, onun sahte ilişkilerine eleştirel bir bakış, kimi zaman alaycı bir yergi.
İmkânsız fakat tutkulu platonik bir aşkın tüm yaraları, ibadet haline gelmiş bilinçli bir yalnızlığın tüm buhranları, hem fiziken hem de ruhen gelişmenin tüm çalkantılarının iç içe geçtiği roman, otobiyografik özellikler de taşıyor.
Klasik edebiyatın en etkili kalemlerinden biri olan Flaubert'in Türkçede ilk kez yayımlanan bu ilkgençlik eseri, hem Madam Bovary'de zirve yapan yazınını hem de iç dünyasını anlamak için mutlaka okunması gereken bir roman.
"Aç gözlerini zayıf ve kibir dolu insan, toz zerreciğinin üstüne güçlükle tırmanan karınca; kendi kendine özgür ve büyük olduğunu söylüyorsun, kendi kendine saygı duyuyorsun, hayatı süresince o kadar aşağılık olan sen, ve kuşkusuz alay etmek için, gelip geçen çürük bedenini selamlıyorsun. Ve sonra sanıyorsun ki, büyüklük adını verdiğin bir miktar gurur ve 'Toplumun' özü olan bu alçak çıkar arasında çalkalanan bu kadar güzel bir hayat, ölümsüzlükle taçlanacak."