Ejderha Serisi 3. Kitap
Ephesus Yayınları
520
Hayatımı, kanatlarımı ve üstün güzelliğimi tehlikeye atarak, yalnızca sevdiklerim uğruna, bu acımasız Kuzey Elleri'ne girdim. Ama kıymetimi bildiler mi? Hayır. 'Yakışıklı Gwenvael, en iyimiz sensin, tüm ejderhaların en güzelisin' dediler mi? Hayır! Ailem asırlardan beri, doğuştan gelen ihtişamım ve alçak gönüllülüğümü bir türlü kabullenemedi. Fakat ben onlar için, tabii bir de cesur ve gözü pek olduğum için, bu toprakların en kötü kâbuslarına göğüs gereceğim.
Bu yüzden şu anda bir anlaşma yapmak üzere Kuzeylilerin Canavar dedikleri kişiyi bekliyorum. Bu kişi o kadar korkulan bir yaratıktır ki, en büyük savaşçılar bile adını fısıldayarak söyler. Ama ben, Dayanılmaz ve Cesur Gwenvael, karşımdaki bu korkunç kadını… ne? Ahh… Şey, Canavar denen yaratık, yani Dagmar Reinholdt… bir kadın mı yani?
"Buraya nasıl geldik?"
"Bizi sen getirdin."
"Ben mi getirdim? Hatırlamıyorum."
"Ne hatırlıyorsun?"
"Seni öptüğümü." Gwenvael sırıttı. "Kütüphane raflarının orada. Fakat lütfen söyleyin bana, Leydi Dagmar, neden yaralandım ben? Yoksa gizli arzularınızla derimi falan mı yüzmeye çalıştınız?"
"Gizli... ah. Her neyse. Son birkaç saattir hayatın cehennem gibiydi, olup biten bundan ibaret. Kaçırıldın, işkence gördün ve Sürü ejderhalarıyla savaştın."
"Gerçekten mi?" Gwenvael başını eğdi ve sesini alçalttı. "Şimdi, savaşta yaptıklarımı gördükten sonra sana daha mı ateşli geliyorum yani? Beni mümkün olabileceğinden çok daha fazla mı arzuluyorsun? Şu anda benimle birlikte olmak için can mı atıyorsun?"
"Kes sesini, ejderha."