Zülfü Livaneli – Huzursuzluk

Kitap Adı: Huzursuzluk Yazar: Zülfü Livaneli Yayıncı: Doğan Kitap Sayfa Sayısı: 160 Merhamet zulmün merhemi olamaz! İstanbul’un kargaşası içinde sıradan bir yaşam süren İbrahim, çocukluk arkadaşı Hüseyin’in ölüm haberi üzerine doğduğu kadim kent Mardin’e gider. Onun, önce sevdaya sonra ölüme yazılmış, Mardin’de başlayıp Amerika’da sona ermiş hayatını araştırmaya koyulur. Böylece âdeta bir girdabın içine çekilir, tutkuyla … Devamını oku…

Zülfü Livaneli – Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm

Kitap Adı: Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm Yazar: Zülfü Livaneli Yayıncı: Doğan Kitap Sayfa Sayısı: 212 “Gerçek bir şaheser! Teknik ve psikolojik olarak mükemmel! Öldürmek mi bağışlamak mı ikilemini en iyi veren roman.” Yaşar Kemal “Arkadaşlarım bunun farkında değil ama ben bu bağlantıların üstünde ya da dışındayım. Onlar gibi davranmaya, onlara benzemeye çalışıyorum, lakin içim … Devamını oku…

Zülfü Livaneli – Konstantiniyye Oteli

Kitap Adı: Konstantiniyye Oteli Yazar: Zülfü Livaneli Yayıncı: Doğan Kitap Sayfa Sayısı: 480 Zülfü Livaneli, zengin bir insan panoramasıyla İstanbul’un derinliklerine inerken şehrin büyülü, ama bir o kadar da acımasız atmosferiyle buluşturduğu okuru sıra dışı yolculuğa çıkarıyor. 2014 yılı Aralık ayının son günleri… Yedi yıldızlı Konstantiniyye Oteli’nin açılış günü ve erken bir yılbaşı kutlaması… İstanbul’un … Devamını oku…

Zülfü Livaneli – Sanat Uzun Hayat Kısa

Kitap Adı: Sanat Uzun Hayat Kısa Yazar: Zülfü Livaneli Yayıncı: Remzi Kitabevi Sayfa Sayısı: 400 Hayata ve İnsana Dair Denemeler… Bu kitap, çok boyutlu bir sanatçının okuyarak, besteler yaparak, filmler çekerek, romanlar yazarak ve hepsini halkla iletişim halinde üreterek yaşarken birikmiş sözlerinin süzülmesinden oluşuyor. Ayrıca, bu ülkede yaşamanın; bu yollarda seyahat etmenin, bu televizyonları izlemenin, … Devamını oku…

Zülfü Livaneli – Son Ada

Kitap Adı: Son Ada Yazar: Zülfü Livaneli Yayıncı: Doğan Kitap Sayfa Sayısı: 196 “Zülfü büyük kapıdan bu romanıyla girmiştir.” -Yaşar Kemal- Son Ada’nın adsız anlatıcısı, adını kendisinin koyduğu bu yeri “son sığınak, son insani köşe” olarak niteliyor. Anlattığı, nerdeyse bir ütopya: “Herkes elinden geldiği kadarını, içinden geldiği kadarını yapıyordu.” Ancak bu durum uzun sürmez: Ülkenin … Devamını oku…